Osmanlı Devleti'nin kurucusu sayılan Osman Gazi'nin babası Ertuğrul Gazi, onun
babası Gündüz Alp'tir. Gündüz Alp'in babasının Kaya Alp, onun babasının Gök Alp, onun
babasının Sarkuk Alp, onun babasının Kayık Alp olması ihtimali vardır. Yurt tutmak için
Orta-Asya'dan, Türkistan'dan Doğu Anadolu'ya gelen bir Kayı aşiretinin başında bu
Sarkuk Alp'in bulunması muhtemeldir. Yurt tutulan bölge, Van Gölü'nun kuzey-doğusunda
Ahlat civarıdır.
Osman Gazi'nin büyükbabası Gündüz Alp'in, kendisi gibi Kayılardan olan Mardin
Artuklularının hizmetinde bir bey iken Caber'de Fırat'ı geçerken boğulup Türk mezarına
gömülmüş olması ihtimali düşünülebilir. Osmanlı Devleti'ni kuracak aileyi bir buçuk asır
sonra Ahlat'tan oynatan sebep yaklaşan Cengiz Han'ın Moğolları olabilir.
Ahlat-Mardin yolu, güney-batıya doğru kuşuçuşu 200 km'dir. Gündüz Alp, Artuk
Arslan'ın (1201-1239) emrettiği bir misyon için 250 km daha güney-batıya inip Caber'e
gelmiş olabilir. Bu misyonda başarılı olmayan Kayı Aşireti reisi Gündüz Alp'ı kaybedip
onun oğlu Ertuğrul Gazi'nin başkanlığında 1230 yazında Yassıçemen meydan
muharebesinde 39 yaşlarındaki Ertuğrul Bey, Türkiye sultanı Alâeddin Keykubad'a küçük
fakat yiğitçe bir hizmette bulunmuş olmalıdır.
Bunun üzerine Alâeddin, Ertuğrul Bey'e Bizans sınırında dirlik vermiştir. Ertuğrul,
Erzincan'dan kuş uçuşu 900 km yol alarak batıdaki dirliğine erişmiştir. Muhtemelen tarih
1231 yılıdır ve Osmanlı Devleti'nin nüvesi kurulmuştur. Ertuğrul Bey, Türkiye
İmparatorluğu'nun bir uc beyi durumundadır.
Selçuklu Türkiye'sinin Bizans'a karşı olan batı sınırları, iki büyük uc beyi tarafından
korunmaktadır, kuzey'de Kastamonu'da oturan Çobanoğulları ve güneyde
Germiyanoğulları. Ertuğrul Bey 1281'de ölünceye kadar 50 yıl bu Çobanoğullarına tabidir.
Doğrudan doğruya Konya'daki Selçuklu İmparatoru'na bağlı büyük uc beylerinden
değildir.
Ertuğrul Gazi'ye verilen yurd Bursa-Bilecik illerinin sınırlarının birleştiği yöredir ve
1.000 km2 kadar bir toprak parçasından ibarettir. Söğüt, sonradan Bizans'tan
fethedilerek başkent yapılmıştır.
Ertuğrul Gazi'nin yerine oğlu Osman Gazi geçmiş ve 1324'e kadar 43 yıl saltanat
sürmüştür. 1300 yılına kadar babası gibi Çobanoğullarına tabi küçük bir uç beyi olan
Osman Gazi, bu tarihte doğrudan doğruya Konya Selçuklularına bağlı büyük bir uc beyi
mevkiine yükselmiştir.
1345'te ilk Türkmen beyliği olarak Balıkesir-Çanakkale çevresinde saltanat süren
Karesi beyliğinin topraklarını Osmanlı Devleti'ne katar ve Çanakkale Boğazı'nın Asya
yakasını tutar. 1354'te Orhan Gazi'nin büyük oğlu Veliahd Gazi Süleyman Paşa Gelibolu
yarımadasına, Rumeli'ye, Balkanlara, Avrupa'ya ayak basar. Türk tarihinin dönüm
noktalarından biridir. "Rumeli Fâtihi" şanını kazanır. Gelibolu yarımadasını fetheder.
1354'te Ankara'yı da alır. 1359'da attan düşerek ölür ve Bolayır'daki büyük millî ziyaret
yerlerinden olan türbesine gömülür. Yerini kardeşi Gazi Murad Bey (I. Murad) alır. Murad
Bey daha 1359'da Meriç'i aşarak Dimetoka'yı alır ve İstanbul surlarına kadar akınlar
yapar. 1362'de babası Orhan Gazi'nin yerine geçer. 4 ay sonra 1362 Temmuzunda da
Edirne'yi fetheder. Artık Osmanlı Devleti bir imparatorluktur. Dünyanın güçlü
devletlerinden biridir ve çekinilecek bir askerî güçtür.
Sultan Orhan'ın oğluna bıraktığı servet 95.000 km2 dir. Bugünkü Bilecik, Bursa,
Balıkesir, Sakarya, Kocaeli, Bolu illerinin tamamını, Çanakkale ve Eskişehir illerinin en
büyük kısmını, İstanbul ilinin Asya topraklarının büyük kısmını, Edirne, Kırklareli,
Tekirdağ, Ankara, Manisa, Kütahya, İzmir illerinden de bazı parçaları içine alır. Bu
topraklar üzerinde Orhan Gazi'nin devletinin nüfusu, o zamanki İngiltere krallığının
nüfusundan çok fazladır. Ve bu topraklar o çağda dünyanın en zengin ülkeleri arasındadır.
Boğazlar, Marmara, Ege, Karadeniz arasında iki kıtaya yayılmıştır. Dehşetli bir jeopolitik
ehemmiyet arz etmektedir.
I. Sultan Murad, 1362'de babasının yerine geçtikten bir kaç ay sonra Edirne'yi aldığı
zaman, büyükbabasının babası Ertuğrul Gazi'nin Sakarya çevresinde yurt tutması
üzerinden 131 yıl geçmiştir. 131 yılda Sakarya'dan Meriç'e varılmıştır. Bu toprakların
mühim kısmı gaza ve cihad yoluyla Hristiyanlardan fethedilmiş ve Türkleştirilmiştir.
1335'ten itibaren Türkiye'nin en güçlü hükümdarı ve lideri olan Sultan Orhan'dan sonra
1362'de Sultan Murad artık hiç bir Anadolu Türkmen beyliğince münakaşa edilemeyecek
bir dereceye erişerek saltanatına başlamıştır.
Yorum Gönder
Yorumularınız Bizim İçin Önemli , Yorum Bırakmayı Unutmayın...